31 Mayıs 2012 Perşembe

sokaklardayız

biri 8 aylık biri 4 yaşında iki çocukla her türlü toplu taşıma aracına binerek (otobüs, minübüs, vapur, tranvay, metro, metrobüs) bir de puset, bir de koca bir sırt çantası, sabahtan akşama gezilir mi? manyak mıyız biz? ama güzeldi.

30 Mayıs 2012 Çarşamba

her gün anneler günü

dün babasıyla parktan dönen tırtılcık bana parktan yamuk yumuk bir taş getirmiş. önce gözlerimi kapattırdı. sonra da "anneler günün kutlu olsun annecim" dedi. oğulcuğum biliyor annesinin taşa toprağa meraklı olduğunu.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

dumanlı bir gün (tübitak kitabı gibi oldu)

eğer ada'da yaşayan biri olsaydım yazın günübirlik gelen insan kalabalığından nefret ederdim. yaşamadığım halde şu anda bile edebilirim. yaz gelse de adaya gitsek derim sonra da o kalabalık (halbuki onların bir parçası olabiliyorum) yaman bir çelişki. dün de böyle bir gündü. memleket meselesiydi aslında. bu bir köy pikniği. yer Belgrad ormanları. geleneksel olarak her yıl düzenlenen, eş durumundan yaralandığım vs... uzaktan kendimin de dahil olduğu kalabalığa baktım. her şey gözüme o kadar çirkin geldi ki, yani acayip bir duygu, mangallardan yükselen korkunç duman, insan kalabalığı ve buna eşlik eden müzik... kafamı kaldırıp bir an yukarı baktığımda tepemde yüksek ağaçlar, çok daha güzeldi. o an kendimi bir ağaç gibi hissettim ve bir an önce defolup gitsin bu kalabalık istedim. ya da tüm bu insansız güzellik bana kalsın.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails