şeytanın bacağını kırıp 2 aylık bebito ve tırtılla hadi bir çıkalım dedik. önce kendini giydir. Sonra ufaklığı, sonra tırtılı. sırt çantasına tüm gerekli ıvır zıvırlar. ( yedek kıyafetler, ıslak mendil, bebek bezi...) 3 çocuklu kız kardeş gezmesine gidiyoruz. Montu giy, sırt çantasını tak, bebitoyu al.Önde ben arkada tırtıl, merdivenlerden in. Şanslıyız beklemeden taksi geldi bile . önce Tırtılı at sonra kendin bin.
bir süre gittikten sonra şoför der ki sağlık ocağına mı?
Ben de derim ki iki çocuk ve ben yalınızca sağlık ocağına mı gidebiliriz...
11 Aralık 2011 Pazar
9 Haziran 2011 Perşembe
ne kadar isterdim rahat, gamsız bir insan olmayı. sürekli bir huzursuzluk hali. herşey karmakarışık geliyor. bazen uzun uzun listeler yapıyorum. bu çok iyi geliyor. sanki bişeyleri yoluna koymuşum gibi.
yapılacak işler listesi, okunacak kitaplar listesi, izlenecek filmler listesi. hep bir telaş.
aslında bir hamağa uzanıp ağaçların serininde uyumak...
sabahları tırtılı parka götüremiyorum artık. sabah 10 da bile müthiş bir güneş. ancak altıdan sonra. park dediğin yerde ağaç olur. iki salıncak bir kaydırak al sana park.
Anklara'da Kumrular sokakta yürümeyi çok severdim. İki yanı bol ağaçlı. hala duruyor mu o ağaçlar acaba.
yapılacak işler listesi, okunacak kitaplar listesi, izlenecek filmler listesi. hep bir telaş.
aslında bir hamağa uzanıp ağaçların serininde uyumak...
sabahları tırtılı parka götüremiyorum artık. sabah 10 da bile müthiş bir güneş. ancak altıdan sonra. park dediğin yerde ağaç olur. iki salıncak bir kaydırak al sana park.
Anklara'da Kumrular sokakta yürümeyi çok severdim. İki yanı bol ağaçlı. hala duruyor mu o ağaçlar acaba.
8 Haziran 2011 Çarşamba
21 Mayıs 2011 Cumartesi
tırtılımın zor haftası
küçüçük pıtırcık elinden kan alırlarken hiç ağlamadın tırtılım. çok cesurdun. sadece izledin. elinin üzerine yapıştırılan banda baka baka geldin eve. babama göstericem dedin.
pazartesi büyük gün. hem ameliyat hem sünnet. zor bir hafta bizi bekliyor. tabi senin haberin yok. bakalım neler olacak.
pazartesi büyük gün. hem ameliyat hem sünnet. zor bir hafta bizi bekliyor. tabi senin haberin yok. bakalım neler olacak.
7 Mayıs 2011 Cumartesi
7 Şubat 2011 Pazartesi


günlerdin bir sınav davasına kendimizi herşeye kapatmıştık. neyse ki dün ikimin de sınavları bitti. benim ki hüsran olsa da.
bugün ilk iş tırtılla kendimizi dışarı attık. hava şahaneymiş.
önce kahvaltıya anneme ordan da parka. geçen bahar annemle o parktan birsürü semiz otu toplamıştık. anneme yine varmıdır dedim. daha erken dedi. sonra başladı bişeyler toplamaya ebegümeci, madımak, karışuk kuruşuk bir sürü şey. attı sırt çantama. eve gelince ayıklayıp sirkeli suya bastım. akşam yemeğini kurtardık. soğanla kavurup üstüne yumurta kırıcam. yemek uydurmayı çok seviyorum. belli de bir tarzımız var ama. sarımsak, soğan, baharat şaşmaz.
tırtıl çok eğlendi, çok terledi. kıyafetleri biraz abartmışım. biraz parkta mızırdandı. bisiklet davası. zor kaçtık.
güzel bir gündü.
14 Ocak 2011 Cuma

biraz tembellik var ruhumda. mesela Birsen Tezer dinliyorum. Çok güzel.Fekat buraya bir link koymak şu an için çok zor geliyor. Aslında vakit yok. Biraz bahanecilik var ruhumda. Dinlemek isteyen bulur zaten. Kalan müzikten çıkması da bişey ifade ediyordur zaten.
Çok işim var şimdi. Gerçekten anlamsız yazılar yazmam lazım.
12 Ocak 2011 Çarşamba
öyle acayip işler içerisindeyim ki bilemiyorum sonuç nereye varacak. belki de çok hızlı bir blog yazarı olurum. belki de katip. rahmetli babannem derdi ki okuyup da katip mi olucan. heh heh heh. Belki de. Sonuç buraya varırsa güler miyim ağlar miyım onu da bilemiyorum.
ne acayip bir hayat böyle. Hiç ciddiye almamak lazım galiba.
ne acayip bir hayat böyle. Hiç ciddiye almamak lazım galiba.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)